16 Eylül, 2011

kore seyahati (4): hamam

Güney Kore'de beni heyecanlandıran mekanların başında jjimjilbang'lar geliyordu.

Merak ediyordum; hamamlarda insanlar gerçekten uyuyor, yüzlerine maske yapıyor, kafalarına havluları garip şekillerde bağlıyor ve yumurta yiyorlar mı?

Yumurtanın akına ne olduğu, ayrıca çözülmesi gereken bir sırdı benim için. Kahverengi yumurta olur muymuş hiç? Olurmuş efendim, olurmuş! Bin derece ısıyı basararak pişirirsen; yumurtanın akı gider, vakı kalırmış.

Hamama gitmek turistik değil, bayağı mahalli bir aktivite olduğundan, uygun bir jjimjilbang bulmamız da kolay olmadı. Resepsiyonistimizi hafif çaplı yıprattım bu uğurda, ama değdi:)

Koreliler acayip fit insanlar (30 yaş altı erkekler bildiğiniz üçgen, kızlar da sıfır beden). Tüm halk haftasonu dağ bayır tırmanıyor spor amaçlı. Doksan yaşındaki amcalar bile yürüteçleriyle sokaklarda egzersiz yapıyor.

Bu gerçeği önceden bildiğim için Kore'deki en şişko insanın ben olacağımı, belki de hamamdaki pijamalara sığamayacağımı düşünüp endişeleniyordum. Sığdım allahıma bin şükür. Ohh:)

Kadınların giydiği pembe hamam pijamasını da giydim, ince uzun havluyu Koreliler gibi de bağladım, kahverengi ve pek lezzetsiz yumurtadan da yedim ve -galiba hayatımda ilk defa- Yonç ile birlikte yüzüme maske de yaptım. Evet efendim, bunların hepsi gerçekten de Kore hamamlarının ritüelleriymiş.

Aslında hamam sefamızı anlatmaya, foto'lu bölümden başlamam gecenin zamansal akışına ters. Çünkü pijamaları çekip, dinlenme faslı başlayana kadar geçen ve maalesef:) görüntülenemeyen bir ön bölümü var hikayenin. Gerçek hamam bölümü.

Hamamın kapısında bileğimize anahtar görevi gören bir bileklik takıp, elimize de pijamaları tutuşturdukdan sonra görevliler; bizi soyunma odalarına yönlendirdiler. Adı üstünde 'soyunma odası'. Tüm Koreli kadınlar soyunurken, biz mayolarımızı giydik. Çocukken Sorgun'da gittiğim bir Türk hamamından beri bu kadar çok çıplak kadını bir arada görmemiştim. Detayları kendime saklayacağım:)

Hamam bölümünde, onlarca irili ufaklı havuz yer alıyordu ve her birinde suyun sıcaklığı farklıydı. Geniş salonun bir köşesindeki camekanla ayrılmış odada 3 kadın masaj ve kese yapıyordu.

Biz de heveslendik ve yine anlamadığımız fiyat listesinin en ucuz seçeneğinde karar kıldık. Cimri miyiz, neyiz:) Kese olduğunu sandığımız operasyon için, iki pazusu güçlü acumma'nın önüne yattık. Kırkpınar'dakine benzer görüntüler yaşandıktan sonra, teyzelerin en terso olanı homurdanmaya başladı. El kol homurtu bişiler anlatmaya çalışıyordu ki, odaya giren kızlardan biri İngilizce bildiği için derdine tercüman oldu. Sadece tek yüz kese (yani vicuudumunuzun bi tarafı:)) 10 bin won'muş, diğer yüz için de 10 bin won vermeliymişiz:) Kazıklandığımızdan neredeyse emin olsak da, 'He' dedik.

Hafiflemiş bir şekilde ayrılırken ortamdan, hamama bavuluyla bir acuşşi geldi. 10 bin won'u ödedi, pijamasını alıp uyumaya çekildi.

7 yorum:

tarih84 dedi ki...

yumurta olduğuna çok şaşırdım yumurta görünümlü başka bir yiyecek olmasını umuyordum ya o kadar çok yumurta tüketiyorlar ki insaf nasıl kollestrol yok bu adamlarda hayret.

A-H dedi ki...

yumurtalari cesitli baharatlarla kaynatiyorlar onun icin karariyor yumurtanin beyazi :)

Yesim Arpat dedi ki...

Yumurta kolesterol düşmanlığından aklandı. Haberiniz yok mu?

OzlemPansiyon dedi ki...

yumurtayı çok yüksek ısıda pişirdikleri için rengi kararıyormuş. bendeki son ve ikna edici açıklama bu A-H. suyu bulandırma, bi daha kore'ye giderim bak!:)

yonc dedi ki...

En çirkin resmimi koymuşsun..Gerçi daha çirkinleri de vardı sanki..Bu arada Yeppuda'ya resim koyup blog linkini ekledim.

Demet Gil dedi ki...

Geon Seoklu maske kabını atmayıp burda bir fana getirseydiniz kapışırdık onun için hihih

mydestiny dedi ki...

Kore'ye gidipte yapılması gereken her şeyi aşama aşama gerçekleştirmişsiniz snaıırm, karaoke, konser, hamam.. Daha neler okuyacağım bakalım :)